www.dualar-ülkesi.tr.gg - Allah'a Ulaşmayı Dilemek, Allahû Tealâ'nın Temel Emridir.

Dualar Bölümü
vedaXy help script v3.5i,
wampserver2 0i programı indir
PİNG
SOHBET KANAL SIRALAMASI
Namaz kılmayı öğrenmek için doğru yere geldiniz
Esmaül Hüsnanın Faziletleri
Cehennemdeki Azap Ortamı
cehennem 3
DUA VE ZİKİR
Dua ve zikir
Çok Önemli Zikir ve Dualar
Dualar ve Zikirler
Her gün Söylenmesi Tavsiye Edilen
Esma-ül Hüsna Zikir Sayıları ve Zikir Niyetleri
DİLEK VE ZİKİR DUALARI
ESMAÜL HÜSNA ZİKiR VE DUALAR (İNANILMAZ DEĞERLİ BİR HAZİNE!)
Sessiz dua ve zikir
Dünyadaki En Mutlu İnsanlar Daimî Zikrin Sahipleridir
ÖLÜM
BEDENİN ÖLÜMÜ
RUHUN ÖLÜMÜ
AHİRETE İMAN
Sur'a İkinci Kez Üfleniş ve Ölülerin Diriltilmesi
Aldanmalar ve Gerçekler
CEHENME GÖTÜRÜLME
CEHENNEME GİRİŞ
ATEŞ AZABI
Kalplere Tırmanan Ateş"
CEHENNEM EHLİNİN ÇEKİŞMELERİ
ÖLÜMLE BAŞLANYAN PİŞMANLIK
HESAP GÜNÜ YAŞANAN PİŞMANLIK
CEHENNEMDEKİ PİŞMANLIK
BU PİŞMANLIGI YAŞAMAMAK İCİN
İNANANLARIN YURDU CENNET
GERCEK YAŞAM BU DÜNYADAİ DEGİLDİR
Cenneti Şiddetle Umanlar: Allah'ın Fırkası
NİMETLERİN EN ÜSTÜNÜ ALLAH RIZASI
Allah'a Ulaşmayı Dilemek, Allahû Tealâ'nın Temel Emridir.
MUHAMMED 33 meali | MUHAMMED Suresi 33. âyet-i kerimesi
DUA
ŞEYTANIN HİLESİ
Hazreti Hamza 'nın Müslüman Oluşu
SON PEYGAMBER : Hz.Hamza´nın Müslüman Oluşu
Hz. Ömer ve Hamza'nın Müslüman Oluşu
Hz.Hamzanın Hidayeti ve Müslüman Oluşu
Kabir Hayatı
Dini Fon MÜzikleri İlahi Fon Müzikleri en sevgiliye | iLAHi DiNLE ...
Allah'in Ceryani Cezbe
Yeni sayfanın başlığı
NEFSİN TASFİYESİ
Vird - Zikir Dersi
VUKUF-I ADEDİ: USÛL OLMADAN VUSÛL OLMAZ
Vird
TASAVVUF VE TÖVBE
Nihat Hatipoglu - Sultanım İlahisi Dosta Dogrurubeyda ileTakip et
Ruh ve Nefs - 1.bölüm
Ruh ve Nefs - 2.bölüm
backlinkmerkezi.
GONULSOHBETİ YASAK İP ADRESİ
Yunus Suresi 7 ve 8. Âyetler - Allah'a Ulaşmayı
Allah'a Ulaşmayı Dilemeyenler
SOHBETİN ADI: ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEYENLER
MÜRŞİDİ BULMA
SEQ bancklink
KUR’ÂN-I KERİM’E GÖRE NEFS TEZKİYESİ NE DEMEKTİR?
kanal komutları
Zikirlerin En Güzeli Daimî Zikirdir
duaaaa



 
Yunus Suresi 7 ve 8. Âyetler - Allah'a Ulaşmayı Dilemeyenlerin Gideceği Yer, Cehennemdir., , 24.01.2008 Allah'a Ulaşmayı Dilemek, Allahû Tealâ'nın Temel Emridir. Allah’a sonsuz hamd ve şükrediyoruz ki; bir defa daha Allah’ın bir zikir sohbetinde âyetlerin sırlarından bahsetmek üzere birlikteyiz. Bu sohbetimizde, Allah'a ulaşmayı dilemenin önemini çok açık ve kesin bir dille ifade eden iki âyet-i kerimeden bahsedeceğiz sizlere. Yûnus Suresinin 7 ve 8. âyet-i kerimeleri. Allahû Tealâ Yunus-7 ve 8'de şöyle buyuruyor sevgili kardeşlerim: 10 / YÛNUS - 7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne). Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır. 10 / YÛNUS - 8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne). İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir). İnne: Muhakkak ki, şüphesiz ki Ellezîne: Onlar Lâ yercûne: Dilemezler, istemezler, talep etmezler Likâenâ: Mülâki olmak; yani ruhu hayattayken Allah’a ulaştırmak, Herhangibir yere mülâki olmak, ulaşmak, varmak. Likâenâ: Bize ulaşmayı dilemezler. Ve radû: Ve razı olurlar, razıdırlar. Bi: İle El hayâtid dunyâ: Dünya hayatından razı olurlar. Dünya hayatı ile razı olurlar. (Türkçemize uymuyor. Onun için “Dünya hayatından razı olurlar.” diye Türkçeleştirmek zorundayız.) Vatme’ennû: Ve tatmin olurlar. Doyuma ulaşırlar. Bihâ: Onunla (Dünya hayatıyla tatmin olurlar.) Vellezîne: Ve onlar Hum: Ki onlar An âyâtinâ: Âyetlerimizden Gâfilûn: Gâfil olanlardır. Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Muhakkak ki onlar Bize ulaşmayı; yani hayattayken ruhlarını Bize ulaştırmayı dilemezler. Onlar dünya hayatından razıdırlar, dünya hayatıyla doyuma ulaşırlar. Yani onları doyuma ulaştıran şey dünya hayatıdır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.” Âyetler, Allah’a ulaşmayı dilemeyi emrediyor ama insanlar onun gafletinde. Ulâike: İşte onlar. Me’vâhum: Onların, işte onlar ki onların mevası, varacakları yer. Un nâru: Nardır, ateştir. Bi: İle Mâ: Şey Bimâ kânû yeksibûn: İktisap ettikleri, kesp ettikleri, kazandıkları dereceler itibariyle, onların varacakları yer, mevaları, ulaşacakları yer, son durakları, kalacakları yer ateştir. Hangi sebeple? İktisap ettikleri dereceler sebebiyle. Sadece 2 türlü derece vardır: Ya kazandığımız dereceler, Ya kaybettiğimiz dereceler. Kim Allah’ın emirlerine itaat ederse Allah’ın emrettiği şeyleri yerine getirirse, meselâ; namaz kılarsa, oruç tutarsa, zekât verirse, hacca giderse, kelime-i şahadet getirirse ve özellikle zikir yaparsa derecat kazanır. Allah’a ulaşmayı dilediği zaman derecat kazanır. Bir başkasına bir iyilikte bulunduğu zaman, yardım ettiği zaman derecat kazanır. Allah’ın emirlerini, o emirlerin var olmasına rağmen yerine getirmeyen kişi derecat kaybeder. İşte bu Allah’ın emirleri konusunda burada Allah’a ulaşmayı dilemek konumuzun temelini oluşturuyor. Allah’a ulaşmayı dilemek, Allahû Tealâ’nın emridir. Rûm Suresinin 31 ve 32. âyetlerinde Allahû Tealâ bir şeyler söylüyor bize, diyor ki: 30 / RÛM - 31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne). O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın. 30 / RÛM - 32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean), kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne). (O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar. Öyleyse fırkalara ayrılmak bir şirktir. İşte Yûnus Suresinin 7. ve 8. âyet-i kerimesi, gizli şirkin sırrını açan bir âyet-i kerime. Allah’a ulaşmayı dilemek veya dilememek. Allahû Tealâ dilemeyenlerin 2 vasfından bahsediyor, diyor ki: 1- Onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır. 2- Onların gideceği yer cehennemdir. Allahû Tealâ Sebe Suresinde diyor ki: 34 / SEBE - 20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne). Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular. Allahû Tealâ, o insanlardan, Allah’a ulaşmayı dilemeyen insanlardan bahsediyor ama orada Allah’a ulaşmayı dilemekle bir ilişki kurmamış; insanları "kâfirler ve mü’minler" diye ikiye ayırıyor. Ayırım çok dikkat çekici bir ayırım. Tek fırkaya “mü’minler” diyor. Geri kalan bütün fırkalar “kâfirler” adıyla geçiyor. Öyleyse her iki grup âyet-i kerimede de; 1- Tek bir fırka yer almış. 2- Geriye kalan onun dışındaki bütün fırkalar yer almış. Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Rûm-31’e baktığımız zaman orada da tek bir fırkanın var olduğunu görüyoruz. Allah’a ulaşmayı dileyen ve böylece takva sahibi olan ve cehennemden mutlaka kurtulan bir grup. Bir de geri kalan bütün fırkalar; gidecekleri yer cehennem. Çünkü hepsi şirkte. Şirkten, gizli şirkten kurtulabilen bir tek fırka var. O fırka; Allah’a mülâki olmayı dileyenlerin fırkası. Dilediği anda kişi kendisini cehennemden kurtarıyor. O takva sahibi olan fırkaya ulaşıyor. Kaf Suresinde Allahû Tealâ buyuruyor ki: 50 / KAF - 31: Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin. Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı. 50 / KAF - 32: Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin). İşte size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin imamının ruhu ulaşmış olanlar) için. Bu, mürşide tâbiiyet anında gerçekleşen bir olaydır. Mürşidine tâbî olanlar için Allahû Tealâ diyor ki: "Onlara Allah’a yevm’et telâkın; Allah’a mülâki olma gününün geldiğini haber vermek üzere, onların başlarının üzerine katımızdan bir ruh göndeririz.” 40 / MU'MİN - 15: Refîud derecâti zul arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzire yevmet telâk(telâkı). Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah'a ulaşmayı dilediği için Allah'ın da Kendisine ulaştırmayı dilediği kişinin) üzerine (başının üzerine) Allah'a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah'ın emrini tebliğ edecek) bir ruh (devrin imamının ruhunu) ulaştırır. “Yevm’et telâkı, Allah’a mülâki olma gününü onlara izhar etmesi için, açıklaması için.” Allahû Tealâ Mucâdele Suresinin 22. âyet-i kerimesinde, mürşidine tâbî olan insanların kalplerinin içine îmânın yazıldığını ve başlarının üzerine katından bir ruh gönderdiğini ifade ediyor. 58 / MUCÂDELE - 22: Lâ tecidu kavmen yû’munûne billâhi vel yevmil âhîri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîretehum, ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne ve eyyedehum bi rûhin minh(minhu), ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anh(anhu), ulâike hizbullâh(hizbullâhi), e lâ inne hizbullâhi humul muflihûn(muflihûne). Allah'a ve ahiret gününe (ölmeden önce Allah'a ulaşmaya) îmân eden bir kavmi, Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi (orada eğitilmiş olan, devrin imamının ruhu onların başlarının üzerine yerleşir). Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razı oldular. İşte onlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah'ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi? “Onların kalplerinin içine îmân yazılır ve üzerlerine Allah’ın katından ruh gönderilir.” İşte o ruh, yevm’et talâkın geldiğini haber veren devrin imamının ruhudur. Öyleyse bir vakıayla karşı karşıyayız. Allahû Tealâ Allah’a ulaşmayı dileyen insanlar veya dilemeyen insanlar diye 2 gruba ayırıyor. Ne yazık ki insanların %90’dan fazlası Allah’a mülâki olmayı dilemezler. Gerçekten bir insan Allah’a ulaşmayı dilemezse cehenneme mi gider? Evet, sevgili kardeşlerim. Gördük ki; Sebe Suresinin 20. âyet-i kerimesinde 2 grup insan var. Birisi mü’minler, birisi kâfirler. Âyet-i kerimelerde Allahû Tealâ kâfirlerin gideceği yerin cehennem olduğunu söylüyor. Bu kesin bir olgudur. Mü’minlerdense sadece Allah’a ulaşmayı dileyenlerin gideceği yer cennettir. Diğerleri, Allah’a ruhlarını hayattayken ulaştırmayı dilemeyenler, Allah’ın cennetine giremezler. Peygamber Efendimiz (S.A.V), fırka sayısının; birbirinden farklı inanç biçimlerinin sayısının 72 olduğunu söylüyor. Ama “İnsanlar 73 fırkaya ayrılacaklar.” diyor. O zaman sahâbe soruyor: -Ey Allah’ın Resûl’ü! 72 inanç biçimi varsa, insanlar nasıl oluyor da 72 fırkaya değil de 73 fırkaya ayrılıyorlar? Peygamber Efendimiz (S.A.V) cevap veriyor: -Çünkü öyle bir fırka var ki; bu fırka o 72 fırkanın herbirinin içinde yaşıyor, onların oluşturduğu toplumun içinde yaşıyor. Ama onlar Allah’a ulaşmayı diliyorlar. Onlar Fırka-ı Naciye’dir. O halde Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin gideceği yer ateştir. Yunus- 7 ve 8'e göre bu insanların üç özelliği vardır. Allah'ın âyetlerinden gâfildirler. Dünya hayatından razı olmuşlardır. Varacakları yer cehennemdir. Kim bu insanlar? Bir tek özellikleri var: Ruhunu hayattayken Allah’a ulaştırmayı dilememişler. Allah’a ulaşmayı dilemek… Dilemek bir kurtuluştur. Çünkü Allahû Tealâ Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde diyor ki: 42 / ŞÛRÂ - 13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). (Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır). “Kim Allah’a ulaşmayı dilerse Allah onları Kendisine ulaştırır.” İnsanların %90’dan fazlası Allahû Tealâ tarafından seçilir. Sadece Allah’a ulaşmayı dilememekle kalmayıp başka insanları da Allah’ın yolundan ayırmaya çalışanlar, onlar devre dışı kalacaklardır. Allahû Tealâ onları seçmez. Ama ne yazık ki o seçtiklerinden Allah’a ulaşmayı dileyenler çok az sayıdadırlar. %5’ten daha az. Sevgili kardeşlerim! Bir insanı cehennemden kurtaracak şey, onun Allah’a inanması değildir. Allah’a inanan kimse, Allah’a inanıyor diye takva sahibi olmaz. Sadece inanç, kimseyi takva sahibi kılmaz. Kişinin takva sahibi olabilmesi için inancının ötesinde bir dileğin yer alması lâzımdır. Allahû Tealâ Zumer Suresinde buyuruyor ki: 39 / ZUMER - 54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne). Ve Rabbinize (Allah'a) yönelin (ruhunuzu Allah'a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O'na (Allah'a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah'a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız. “Üzerinize azap gelmeden önce, kıyâmet gününden önce Allah’a ulaşmayı dileyin.” Allah’a mülâki olmayı dilemeyen hiç kimsenin kazandığı dereceler kaybettiği derecelerden fazla olamaz. Neden olamaz acaba? Allahû Tealâ Kehf Suresinde buyuruyor ki: 18 / KEHF - 105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen). İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız. “Allah’a ulaşmayı dilemeyi yok sayanlar, onu inkâr edenler, onların amelleri boşa gider.” Bu insanların amelleri boşa gidiyorsa, amelleri sebebiyle kazandıkları bütün dereceler sıfırlanıyor. 2 kişi düşünelim; ikisi de 80 yaşına kadar yaşamış olsunlar, 15 yaşında sorumluluklarını bilsinler. Birisi 65 yıl sorumluluklarını yerine getirsin. Cennetlerden hangisine Allahû Tealâ’nın kendisini göndereceğini düşünürken bir sürprizle karşılaşacak; gideceği yer cehennem olacak. Öbür tarafta Allah’a ulaşmayı dileyen kişi, takva sahibi. Bu insan ömrünün, 60 yılında hep yanlış şeyler yapmış. Ama bir gün aklı başına gelmiş, Allah’a ulaşmayı dilemiş, sonra da ölmüş. Bu kişinin günahları sevaplarının kaç katıyken, kim bilir kaç bin katıyken bütün günahları örtülüyor. Allahû Tealâ Enfâl Suresinde diyor ki: 8 / ENFÂL - 29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi). Ey âmenû olanlar! Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir. “Ey âmenû olanlar! (Allah’a îmân edenler) Allah’a mülâki olmayı dileyin ki; Allah sizi takva sahibi kılsın ve size furkanlar versin. Daha sonra yani tâbiiyetinizde de günahlarınızı sevaba çevirsin.” Allah’a ulaşmayı dilemeyen kişi de Allah’a inanırsa mü’mindir. Allah’a ulaşmayı dileyen kişi de Allah’a inanıyorsa -ki inanmaması mümkün değil- tabiatıyla mü’mindir. Ama bir grup Allah’a ulaşmayı dilemediği için Allah’a inanmasına rağmen cehennemden kurtulamaz. Çünkü amaelleri boşa gider. Diğer grup mutlaka Allah’a ulaşmayı diledi diye Allah’ın cennetine girer. Çünkü günahları örtüldü. Allah günahlarını örtünce kişinin bir derecelik sevabı olsa bile onun kazandığı derece, kaybettiği dereceden fazladır. Gideceği yer bu sebeple mutlaka Allah’ın cennetidir. Bir insan Allah’a ulaşmayı dilemeden evvel tagutun kuludur. Allahû Tealâ bütün sahâbenin, tagutun kuluyken Allah’a ulaşmayı dileyip Allah’ın kulu olduğunu ifade ediyor, diyor ki: 39 / ZUMER - 17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi). Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele! “Sahâbe taguta kul olmaktan içtinap ettiler, kaçındılar, kendilerini kurtardılar.” Görülüyor ki bir dilek, onların derecelerini, kaybettiği derecelerden öteye geçirtiyor. Neden? Çünkü Allah onların günahlarını örtüyor. O halde mutlaka Allah’a ruhunuzu hayattayken ulaştırmayı dileyin. sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım. Allahû Tealâ’nın hepinizi hem cennet saadetine, hem dünya saadetine ulaştırmasını Yüce Rabbimizden dileyerek sözlerimizi inşaallah burada tamamlıyoruz. Allah hepinizden razı olsun. İmam İskender Ali M İ H R Yunus Suresi 7 ve 8. Âyetler - Allah'a Ulaşmayı Dilemeyenlerin Gideceği Yer, Cehennemdir., Ana sayfa » Görsel Eserler » Ayetlerin Sırları » Yunus Suresi 7 ve 8. Âyetler - Allah'a Ulaşmayı Dilemeyenlerin Gideceği Yer, Cehennemdir., A'râf Suresinin 40.Âyet-i Kerimesi 30.07.2008 Ankebût Suresinin 45.Âyet-i Kerimesi 23.07.2008 Ankebût Suresinin 5, 6 ve 7.Âyet-i Kerimeleri 16.07.2008 Âli İmrân Suresinin 190 ve 191. Âyet-i Kerimelerindeki Sır 09.07.2008 Âli İmrân Suresinin 67. Âyet-i Kerimesi 25.06.2008 Âli İmrân Suresi 64.Âyet-i Kerime 18.06.2008 Âli İmrân Suresinin 20. Âyet-i Kerimesi - Fizik Vücut Teslimi, 04.06.2008 Âli İmrân Suresinin 16 ve 17. Âyet-i Kerimeleri 28.05.2008 Âli İmrân Suresinin 7. Âyet-i Kerimesi - Ulûl'elbab 21.05.2008 Ahzap Suresinin 72.Âyet-i Kerimesi - Allah'ın Emaneti 14.05.2008 Ahzap Suresinin 67. ve 68.Âyet-i Kerimeleri- Sıratı Mustakîm'den Sapanlar 07.05.2008 Ahkâf Suresinin 30 ve 31.âyet-i kerimeleri- Hakk'a Ulaştıran Yol 30.04.2008 Ahkaf Suresinin 15.Âyet-i Kerimesi 23.04.2008 Tîn Suresinin 4. ve 5. Âyet-i Kerimeleri - Manevî Tekâmül 16.04.2008 Cinn Suresi-14.Âyet-i Kerime 09.04.2008 Âli İmrân Suresinin 103. Âyet-i Kerimesi 02.04.2008 Müzemmil Suresinin 8.Âyet-i Kerimesi ve Zikir 27.03.2008 Ra'd Suresi- 18. ve 19.Âyetler 26.03.2008 Fecr Suresinin 27, 28, 29 ve 30. Âyet-i Kerimeleri, 12.03.2008 Nebe Suresinin 38. ve 39. Âyet-i kerimeleri - Mürşidin Önünde Yapılan Tövbe, 11.03.2008 Zumer Suresinin 53 ve 54.Âyet-i Kerimeleri, 05.03.2008 Kasas Suresi 50.Âyet-i Kerime- Hidayet ve Dalâlet 04.03.2008 Nisa Suresinin 64.Âyet-i Kerimesi 22.02.2008 Secde Suresinin 24.Âyet-i Kerimesi- Hidayete Erdiren Devrin İmamları 21.02.2008 Nisâ Suresinin 125. Âyet-i Kerimesi - Fizik Vücut Teslimi 13.02.2008 Âli İmrân-31'deki Sır - Mağfiret 31.01.2008 Yunus Suresi 7 ve 8. Âyetler - Allah'a Ulaşmayı Dilemeyenlerin Gideceği Yer, Cehennemdir., 24.01.2008 Nisâ Suresinin 58.Âyet-i Kerimesi 22.01.2008 Nisa Suresi 58.Âyet-i Kerime - Emanetleri Sahibine Teslim Ediniz. 21.01.2008
 

Bugün 31 ziyaretçi (69 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol